Varlık Yönetim Şirketi Nedir?

Genel Hukuk ve Vergi 4dk
Genel Hukuk ve Vergi

Finans ve ekonomiyle ilgilenen kimselerin sıkça duyduğu bankaların tahsil edemediği alacaklarını varlık yönetim şirketine devrettiği, tahsilinden vazgeçilen alacağın cuzi bir paraya varlık yönetim şirketine satıldığı gibi haberler ülkemizde oldukça artmaya başladı. Bu haberlerin artması akıllara; varlık yönetim şirketlerinin ne olduğu, neler yaptıkları, dünyada ve ülkemizde nasıl görevlere sahip oldukları gibi soruları getirdi. Bu yazımızda varlık yönetim şirketleriyle ilgili merak edilenleri cevaplayacağız.

Varlık Yönetim Şirketi Nedir?

Varlık yönetim firmaları kısaca, bireyler ve şirketler için fonları yöneten şriket türleridir. Finansmanlarını ve portföylerini büyütmek için müşterileri adına iyi zamanlanmış yatırım kararları verirler. Birkaç yatırımcıdan oluşan bir grupla çalışan varlık yönetimi firmaları, müşterilerinin portföylerini çeşitlendirebilir. Bu, onlara daha iyi sermaye değerleme yöntemleri ile daha yüksek değerli seçeneklere erişim sağlamanın yanı sıra yatırımdan doğabilecek riskleri de azaltır.
Varlık yönetim şirketlerinde havuzlanmış fonlar, müşterilerinin finansal hedeflerine bağlı olarak mülk, hisse senedi, tahvil veya diğer varlıklarına kanalize edilebilir. Örneğin, varlık yönetim şirketleri hızlı getiriler yerine uzun vadeli yatırımlar yapmak isteyen müşterilerine borsayı değil mülk alımınını önerecektir.
Varlık yönetim şirketleri ülkemizde gelişmiş ülkelere kıyasla biraz daha farklı işler. 5411 sayılı Bankalar Kanununda varlık yönetim şirketleri, finansal sistemin tahsili gecikmiş alacaklarının yönetimi ile yetkilendirilmiş şirketler olarak tanımlanır. Bu firmaların düzenlenmesi dünyada çok farklı şekilde ve kurumlarca yapılırken Türkiye’de bu görev Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) tarafından yürütülür.

Türkiye’de Varlık Yönetim Şirketleri

Bankalar, ihtiyacı olan kişi ve kurumlara krediler verirler. Ancak bazı durumlarda bu kişi ve kurumlar aldıkları kredilerini geri veremezler. Alacağını tahsil edemeyen bankalar, süreci yönetmek için bazı hukuki girişimlerde bulunur. Hukuki girişimlerin sonuç vermemesi halinde devreye varlık yönetim şirketleri girerek hukuki süreçleri devam ettirir ve tahsilat yapmaya çalışırlar. Şirketler; portföylerini satın almak için yaptıkları yatırımlarını, tahsilât sürecinde oluşan masraflarını ve faiz giderlerini karşılayıp, devraldıkları borçlar üzerinden kâr elde etmeye çalışırlar.
Ancak bu süreç göründüğü kadar kolay ilerlemeyebilir. Varlık yönetim şirketine gelmeden önce 2-3 senelik bir geçmişi olan tahsilat sürecinde kredi teminatlarının bankalar tarafından icra yolu ile satılmış olması borçlunun borcunu ödemek konusunda isteksiz kalmasına neden olabilir. Öte yandan yeni kredi kullanamayacak olmak, finansal sınırlamalar, maaş, araba ve ev haczi, e-Haciz gibi nedenler borcun ödenmesini zorunlu hale getiriyor.
Varlık Yönetim Şirketleri kredi borçlusuna bazı ödeme kolaylıkları sağlayabilmek adına faiz indirimi, uzun vadeli taksitli ödeme planı vb. öneriler ve esneklikler getirerek çözüm sürecini hızlandırmaya çalışır. Bu süreçte bugüne kadar 500 binden fazla kredi borçlusu borcunu ödeyerek finansal ve hukuki sınırlandırmalarından kurtulmuştur.
Varlık yönetim şirketleri ülkemizde 2008-2017 yılları arasında 2 milyon kredi borçlusuna ait toplam anapara bakiyesi 23 milyar TL olan kredi portföylerini finansal kuruluşlardan 3 milyar TL’ye satın alarak ciddi bir finansal kaynak sağlamışlardır.

Varlık Yönetim Şirketi Ücretleri

Varlık yönetim şirketlerinin borç tahsili görevinden yatırım hizmetleri ile ilgili görevlerine geri dönecek olursak, bu şirketlerin verdikleri hizmetlerden ne oranlarda kesinti yaptıklarını ve kar sağladıklarına bakalım.
Çoğu durumda, varlık önetim şirketleri, müşterilerinin toplam yönetim altındaki varlıklarından yüzdesel olarak hesaplanan bir ücret alır. Bu varlık yönetim ücreti, aylık olarak hesaplanan ve ödenen belirli bir yıllık yüzdedir.
Örneğin, bir varlık yönetim şirketi, yıllık %1 ücret alıyorsa, 10 milyon dolarlık bir portföyü yönetmek için yıllık 100.000 ABD Doları ücret alacaktır. Ancak portföy değerleri günlük ve aylık olarak dalgalandığı için her ay hesaplanan ve ödenen yönetim ücreti aylara göre farklılık gösterecektir.
Yukarıdaki örnekle devam edersek, 10 milyon dolarlık portföy gelecek yıl 12 milyon dolara çıkarsa, şirket yönetim ücretlerinde 20.000 dolarlık ek bir ödeme yapmaya devam edecektir. Tersine, bir piyasa düzeltmesi nedeniyle 10 milyon dolarlık portföy 8 milyon dolara düşerse, şirketin hizmet bedeli 20.000 dolar azaltılacaktır. Bu nedenle, yönetim altındaki varlıklardan yüzdesel olarak ücret alınması, şirketin çıkarlarının müşterininkiyle uyumlu hale gelmesine hizmet eder. Yatırım tavsiyeleri dolayısıyla müşterileri başarılı olursa, şirket de başarılı olur, ancak müşterilerin portföyleri zarar ederse, varlık yönetim şirketinin gelirleri de düşecektir.

Yatırım Bankacalığı ile Varlık Yönetim Şirketi Arasındaki Farklar Nelerdir?

Yatırım Bankacılığı, bir bankanın sermaye artırma, birleşme ve satın alma gibi hizmetlerini kurum ve kuruluşlara danışmanlık hizmeti olarak veren sektördür. Kısacası, bu bankalar bir şirket ile bir yatırımcı arasında aracı görevi üstlenir. Şirketler piyasada büyümek için bir yatırıma ihtiyaç duyarken, yatırımcılar onlara yatırım yaparak yine aynı şekilde kar elde etmeyi hedeflerler.
Varlık yönetimi genellikle yatırım yönetiminin bir alt öğesi olarak kabul edilir. İş piyasalarının ve diğer kamu destek altyapısının bel kemiği olarak görülür. Varlık yönetimi, fiziksel olduğu kadar finansal ve beşeri sermaye varlıklarının tüm bölümlerini içerir. Bu iki sektörün farkları şu şekildedir:

  • Yatırım bankacılığı satış tarafında çalışır, oysa varlık yönetimi para ve diğer varlıkları satın almaya ve yönetmeye daha yatkındır.
  • Bir yatırım bankacısı, ürün ve hizmetleri satma işini yapar. Öte yandan, bir varlık yöneticisi, başkaları adına aynı şeyi satın alıp yönetmekle sorumludur.
  • İyi satış becerileri, yatırım bankacılığı alanında zorunlu olan bir şeydir, oysa varlık yönetimi büyük ölçüde nicel yetenek ve analitikler üzerinden yatırımlara odaklanır.
  • Sermaye artırmak, bir yatırım bankacısının işidir. Öte yandan, finansal ve fiziksel varlıkları yönetmek, bir varlık yöneticisi tarafından yapılır.
  • Bir yatırım bankacısı, bir bankanın satış departmanı için çalışır, ancak bir varlık yöneticisi teknik destek veren bir sistemin parçası olur.